"Sabır Acıdır Fakat Meyvesi Tatlıdır"
"Sabır Acıdır Fakat Meyvesi Tatlıdır" demiş Aristoteles.
Sabır eşiğim o kadar düşüktür ve başıma sabır göstermemi gerektiren o kadar çok şey gelir ki ( ya da bana öyle gelir?) bu dünyada en fazla sabırla sınandığımı düşünürüm çoğu zaman.
Öyle değil midir sahi; hangi konuda zafiyetiniz varsa, en çok o konuyla uğraşmak zorunda kalmaz mısınız hayatınız boyunca ister istemez ?
Neden mi öyledir? Öğrenmemiz gerekir çünkü. Ne eksikse, onu deneyimleyip, tamamlamamız gerekir. Onun için buradayızdır, onun içindir bu yolculuk.
Deneyimlemek, öğrenmek ve tamamlanmak.
Bu yolda sabır göstermemiz gerekenler keşke hep Aristoteles'in dediği gibi sonunda meyvesi "tatlı" şeyler olsa...
Bazen öyle olmaz. Daha da zordur sabretmek bu gibi durumlarda. Geçmek bilmeyen zaman insanı yer, bitirir! Bir sevdiğimizden ayrı kalmak gibi, kimbilir belki de sonsuza kadar?..
Ama eğer sonunun güzel olacağını bildiğimiz şeyler için sabrediyorsak, süreç zorlu da olsa, sonucu hayal eder, bekler dururuz, tıpkı dokuz ay on gün hamilelikte olduğu gibi.
Bugün benim için hamilelik çoktan geride kaldı belki, kızım birbuçuk yaşına geldi, ama sabırla sınavım henüz bitmiş değil.
Sabırla sabretmeyi öğrenmeye çalışan ben, belki de hayatımın sonuna dek pek çok kere (belki de bıkıncaya kadar?) duyacağım o sihirli kelimeyi bir an önce duymak için kulaklarımı dört açmış bekliyorum.
Küçük kızımın "Anne" diyeceği o anı iple çekiyorum.
Sabrediyorum…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder