8 Nisan 2014 Salı

Bazen Olur Öyle




Bazen olur, biriyle göz göze gelirsin. Hiç tanımadığın biri. Bir kadın. 
Kalabalık bir mekanda, yan masada.

Siması bilindik gibi, ama aslında yabancıdır sana. 
Ya da öyle sanırsın, karar veremezsin. Tanıyor musun, tanımıyor musun?
Görünen olgun ve dingin bir kadın.  
Sonra döner sana gülümser, ama öylesine değil; derinden, kalbinden gülümser adeta.

Belli belirsiz bir şaşkınlıkla yanıt verirsin bu gülümsemeye. Çaktırmazsın onu tanıyamadığını. Sonra gözlerini kaçırırsın hafifçe, zaman kazanmak için belki...

“Nereden” dersin? “Nereden geliyor bu yakınlık?” 
Sanki kadının sadece simasını değil, ruhunu da tanıyorsundur. 
Hafiften irkilirsin. Nasıl? Nereden geliyor bu aşinalık? Üstelik o da seni tanıyor belli ki. 

Düşünür, taşınır, çıkartamazsın. 
Devam edersin, bir süreliğine kendini akışa bırakmaya çalışırsın. Olmaz. 
Aklın takılmıştır bir kere. 
Sana mı öyle geldi, yoksa “Ne yaşadığını biliyorum, seni anlıyorum ve inan ben de bir zamanlar oralardan geçtim” dediğini mi sandın o kısacık anda. 

Bazen olur öyle, biriyle göz göze gelirsin.
Hiç tanımıyorum zannedersin, ama o seni tanır.
Kim bilir belki de sen onun geçliği, o senin olgunluğundur.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder