17 Haziran 2013 Pazartesi

Babalar



"Baba, babaa, babamm, babacımmm! "
Konuşmaya başladığından beri kızımın dilinden düşmez babası. Aklı, fikri, gözü hep onda.
Bir başka bakar babasına kızım. Henüz yirmi aylık olmasına rağmen babasından bahsederken iç geçirir, aynı ona benzeyen kocaman zeytin gözlerini süzer bir tanem. 
Aşk bu işte, yaşı yok ki! Biliyorum, beni de çok seviyor kızım, ama babasına duyduğu başka türlü bir sevgi. "Bunu birazcık olsun kıskanmıyor musun?" diyenler olabilir. Asla! Aksine onların bu hali beni çok mutlu ediyor ve aralarındaki bu özel sevgiye çok büyük bir saygı duyuyorum, çünkü sağlıklı bir baba-kız ilişkisinin ne kadar önemli olduğunu gayet iyi biliyorum. Baktığınızda çok az sayıda araştırma ergenlik öncesi dönemine ait baba-kız ilişkilerine değiniyor. Çalışmalar daha çok anne-kız ve baba-oğul arasındaki ilişkilere odaklanmış. Merak edip daha derin araştırdıkça, babaların kızlarına çocukluk ve ergenlik dönemlerinde içinde sevgi ve saygının olduğu ilgili davranışlarda bulunmalarının ve sağlıklı iletişim kurmalarının çocuklarının sosyal ve duygusal gelişimlerini olumlu yönde etkilerken; onların daha empatik, cinsiyetlere karşı önyargısız ve daha sağlıklı ilişkiler kurabilen, özgüvenli bireylere dönüşmelerini sağladığı bilgisiyle karşılaşıyorum. Bir kız çocuğunun hayatta dimdik ve kendine güvenli olabilmesi için babasının ilgisi, şefkati ve anlayışı çok önemli. Kızını güven dolu genç bir kadın olmaya hazırlayacak olan, annesinin yanı sıra, doğal olarak babasıdır. Dolayısıyla istiyorum ki; kızım hayattaki seçimleri her ne olursa olsun, ömür boyu babasının gücünü ve sevgisini arkasında hissetsin. Uzakta da olsa, orada bir yerlerde onu her koşulda çok seven ve destek olan bir babası olduğunu bilsin. Baba, kızının güvendiği dağdır, üzerine hiç kar yağmasın. Ve biliyorum ki, benim kızım çok şanslı; onu hayat boyu can kulağıyla dinleyecek, fikirlerine saygı duyacak, seçimlerine değer verecek, onu anlamaya çalışacak, sebepsiz yere eleştirmeyecek, haksızca yargılamayacak, özgürlüklerini kısıtlamayacak, her daim maddi-manevi arkasında duracak harika bir babası var. Günün anlam ve önemine uygun olarak, her ikisini de bundan dolayı tüm içtenliğimle kutluyorum. 
Ülkemizde inanılmaz derecede sancılı olaylar yaşadığımız son günlerde daha da iyi anladım ki; babalar, kızları ve onların hayattaki duruşları bu toplum için çok kritik. Bir tarafta kendinden farklı hayat görüşünden dolayı çocuğunu azarlayan, onu anlamadan yargılayan, insafsızca cezalandıran, ona gurur kırıcı isimler takan ve doğru düzgün söz hakkı vermeyen, sürekli "BEN sizin için şunu yaptım, BEN size bunu verdim, BEN BEN BEN" diyen, egosu tavan yapmış "Devlet Baba" figürü neyin olmaması gerektiğini hatırlatırken, diğer tarafta en doğal özgürlüklerini korumak adına TOMA'ya cesurca göğsünü geren kız çocukları aslında neyin önemli olduğunun altını kuvvetle çizdiler. 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder